🤩 7slots Casino Girişte Neleri Kaçırmamalısınız?

İhtiyacınız olduğunda bize ulaşmaktan çekinmeyin. 1960 Siverek doğumlu olduğunu, siyasete 1991 yılındaki seçimlerde katıldığını, DEP milletvekillerinin, özellikle Abdullah Öcalan’ın yanından gelen elçiler vasıtasıyla kendisiyle görüşmek istediklerini, kendisiyle görüşerek “Biz, Siverek’e, Urfa’ya örgüt olarak gireceği, yalnız tarafsız kalacaksınız, bize karışmayacaksınız, devletin yanında yer almayacaksınız” demek istediklerini bildiğini, devletiyle beraber olduğunu, Bekaa’dan gelen bazı insanlarla görüşmelerinin çoğunu kasete aldığını ve bundan Ankara Emniyeti başta olmak üzere o zamanki tüm devlet yetkililerine bilgi verdiğini, DEP’in kapatılması ve milletvekillerinin çoğunun içeri alınmasında Devlet Güvenlik Mahkemelerine verdiği ifadelerin büyük katkısının olabileceğini, 1993’te bunların kendine karşı ve ailesine karşı bir tavır almak istediklerini ve Siverek’te örgütlü eylemlerin başladığını, Siverek’te Anavatan Partisi İlçe Başkanı ve kardeşinin katledildiğini, bazı köylülerin ve vatandaşların katledildiğini, Siverek halkının bu olayları istemediğini, Siverek halkının tavır almasıyla beraber örgütün orada çökertildiğini, halkla olan içtenliği ve devlete olan bağlılığı nedeniyle kendisine karşı tavırlar olduğunu, kanunsuz bir iş yaptığı zaman devletini çiğnemiş olacağını, İstanbul’a giderken Mehmet Özbay’ı aradığını, Mehmet Özbay’ın Abdullah Çatlı olduğunu çok sonraları öğrendiğini, İstanbul’a dinlenmeye gittiğini, Yalova’daki termale gittiklerini, o akşam yakın arkadaşı Ali Aydınlıktan’ın oğlunun kafasına kurşun değdiğine dair haber aldıklarını, durumunun kötü olduğunu öğrendiklerini, akşam bu durumu arkadaşlarına söylediğini, İzmir’e gitmesi gerektiğini söylediğini, Mehmet Özbay’ın canlı rulet “bende gelirim” dediğini, yola çıktıklarını, Ören’de veya Altaylar’da bir arsa ofisi olduğunu, bu arsaya baktıktan sonra şoförünün gelip “Ağabey, Ali Abinin oğlu vefat etmiş” dediğini onun üzerine hemen harekat ettiklerini, hastaneye gittiklerini, fakat kimseyi bulamadıklarını, daha sonra evlerine gittiklerini, taziyelerini bildirdikten sonra ayrıldıklarını, Princess’te yer ayırttıklarını, otele gittiklerinde bir bayanın Mehmet Özbay’ın yanında oturduğunu, onunda kendileriyle geldiğini, İzmir’e gelirken Kocadağ ile görüştüklerini, Kocadağ’a İzmir’e gidiyorum dediğini, onunda “bilsem bende gelirdim” dediğini, daha sonra uçakla yarın geleceğini söylediğini, ertesi sabah uyandıklarında Kocadağ ile görüştüklerini ve onun geleceğini öğrendiklerini “beni aldırabilirmisiniz?” dediğini, bunun üzerine yanındaki koruma polisi Ercan Bey’i (daha önce Kocadağ’ın yanında çalışmış bir polis olan) Hüseyin Kocadağ ı arabayla almaya gönderdiğini, koruma polislerinde ve şoförün de huzursuzluk gördüğünü, polis Ercan’ın bir ara kendisini çağırıp huzursuz olduklarını ve takip edildiklerini söylediğini, “İzmir’den hemen ayrılalım” dediklerini, Bunun üzerine Kuşadasına gitmeye karar verdiklerini, o gün akşam üzeri çıktıklarını, Onura otel’de kaldıklarını, ertesi gün de orada kaldıklarını, polislerde rahatsızlık ve tedirginlik olduğunu görünce Ankara veya İstanbul’a gidelim dediğini, Hüseyin Kocadağ’ın İstanbul’da işi olduğu için İstanbul’a gidip oradan Ankara’ya geçmeyi düşündüklerini, o gün sabah en geç kendisinin kalktığını ve kahvaltısını yarım bırakarak yola çıktıklarını, o bayan ile Mehmet Özbay’ın arabanın arkasında oturduklarını, İzmir’i geçtikten sonra Kocadağ’ın çok süratli gittiğini gördüğünü, arabanın ibresinin 230’u gösterdiğini, birşeyler söylediğini, Kocadağ’ın kendisine dönüp birşeyler söylediğini ve güldüğünü, kendisininde gülerek yolu görmemek için koltuğun ucuna doğru geldiğini, kaza’dan sonra Ankara’da ancak arabasını televizyonda görünce, kaza yaptığının kesin olduğuna emin olduğunu, arabada bulunan silahların İstanbul’a gelirken dahi olmadığını, o silahlardan bilgisinin olmadığını, kendisinin arabada bulunan Sig Sauter silahı olduğunu, onun dışında polislerinin hepsinin silahı olduğunu, eğer takip ediliyorlarsa bu silahların kazadan sonra arabaya konulmuş olabileceğini, diğerlerinin çantasında vardıysa silahların onların olabileceğini, arabada söylenildiği gibi gizli bölme olmadığını, Mehmet Özbay’ın, köyüne 1 defa 1996 Kasım’ında bonus siteleri geldiğini, 1993 yılı sonu veya 1994 yılı başında Siverek’e halka güven verebilmek için gittiğini, Ankara’da babasının vefat etmesi üzerine Siverek’e defnettiklerini ve taziyelerin 1,5-2 ay sürdüğünü bu arada yorgun düştüklerini, 1994 ortası veya sonunda dinlenebilmek amacıyla Ankara’ya geldiğini, daha sonra İstanbul’a gittiğini, İstanbul’da Mehmet Özbayı tanıdığını, Abdullah Çatlı adıyla tanımadığını, kalabalık bir ortamda “siz, Sedat Bucak’sınız” diyerek kendisiyle tanışmak istediğini söylediğini, orada tahminen bir hafta kaldığını, Ankara’ya geldiğinde kendisini telefonla aradığını, kendisinin tekrar Siverek’e döndüğünü, 1995’te geldiğini bir-iki defa Mehmet Özbay’ın kendisini sorduğunu, Ankara’ya yılda 2 ya da 3 defa geldiğini, kendisinin dışarıda bürosu olduğunu, bürosuna gelip, oturup, sohbet edip gittiğini, bu insanla (Abdullah Çatlı) bir illegal ya da legal bir işinin, ya da bağlantısının olmadığını, Çatlı nın kendisine ithalat-ihracat şirketi olduğunu ve ticaretle uğraştığını söylediğini.

Türkiye’den üyelik alımını sürdüren siteyi rakiplerinden farklı kılan çok sayıda özellik mevcut olup bunların tüm detaylarını sizler için hazırlamış olduğumuz Jojobet bonuslar, casino, canlı bahis, crash oyunları gibi onlarca yararlı başlıklarımızda okumanız mümkün!

Güvenilir casino siteleri

Dünyanın her yerinde son derece avantajlı özellikleri nedeni ile tercih edilmekte olan Jojobet bahis sektörü oldukça yoğun ve sık bir şekilde kullanılıyor. Casino Oyunlarının Mobil Uyumluluğu Nasıldır? Son derece pratik ve kolay bir şekilde üyelik işlemlerinin gerçekleştirilebildiği Jojobet bahis sitesi üzerinde aynı zamanda da güvenilir ödeme kanalları ile öne çıkıyor. Başlamak için öncelikle Balloon online casino oyununu sunan güvenilir bir online casino platformu seçmelisiniz. O bambaşka bir nedendi. Günümüzde oldukça yoğun ve sık bir şekilde kullanılan online casino ve bahis hizmetlerinin en popüler markası konumunda bulunan Jojobet bahis sitesi ile birlikte yüksek bahis kazançlarını yakalayabilme şansına sahip olunabiliyor. Emniyet Müdürü Statüsünde bir özel harekatçı meritking güncel adres olmadığı için İbrahim Şahin’in Özel Harekat Daire Başkanlığına vekaleten baktığını” belirtmiştir. 1959 Malatya Hekimhan doğumlu olduğunu, Eğitim enstitüsünü bitirdiğini, 1980 öncesinde Türkiyedeki sağ-sol olaylarına katıldığını, sağda Milliyetçi kanatta yer aldığını, katılmadığı olaylarda kendisine isnat edilen suçlar olduğundan 12 eylül 1980’den sonra yurtdışına çıktığını, yurtdışına çıkarken aynı görüşü paylayan insanların yardımını gördüğünü, Harun Çelik adına düzenlenmiş bir sahte pasaportla ve yalnız olarak Türkiyeden ayrıldığını, giderken Tren yolculuğu yaptığını, Bulgaristan, Yugoslavya, İtalya, İsviçre yoluyla Avusturyaya direk olarak vardığını, orada Abdullah Çatlı ile buluştuğunu, Çatlı’nın kendisinden 2-3 gün önce uçakla İngiltereye gittiğini, İngiltereye alınmadığı için oradan Avusturyaya geldiğini, Çatlının Hasan Kurdoğlu adına düzenlenmiş sahte pasaportla Türkiyeden ayrıldığını, Avusturyada oturma izni alabilmek için Üniversitenin dil kursuna kayıt olduklarını, yurtdışındaki akraba ve tanıdıkların yardımıyla geçindiklerini, Papa olayı olduğu zaman Avusturyadan Fransaya geçtiklerini, Papa işinde bir rolü olmadığını, ancak basında isminin rolü varmış gibi geçtiğini, Fransaya geçtikleri tarihin 1982’nin son ayları olduğunu, Fransada Poitiers şehrinde ki Üniversiteye Çatlı ve Eşi ile birlikte kayıt yaptırdıklarını, Çatlı’nın eşinin uçakla Avusturya’ya oradan da İsviçreye ve Fransaya geldiğini, oraya varınca her şeyin Türk Milleti ve Devletinin aleyhinde olduğunu gördüklerini, kendilerinin orada Türkiye’nin turizm büyükelçisi gibi olduklarını, o sırada kendilerine “Türk Devletinin Milletinin aleyhinde çalışan mesela Asala gibi örgütlerle mücadele edermisiniz, nasıl ve ne taktiklerle mücadele edersiniz?" şeklinde teklifler geldiğini, bu teklifin devletimizin üst düzeydeki yetkililerinden geldiğini, ancak onların ismini söyleyemeyeceğini, bu teklifi alınca kendilerinin de, oralardaki devlet temsilcilerinin, diplomatların değil Türklükle, insanlıkla bağdaşmayacak şeyler yaptıklarını söyleyerek değiştirilmesini istediklerini, kendilerine teklif getiren kişilerin "biz bunları değiştiremeyiz; bunlar bizim ülkemize mal olmuş kişiler; fakat, bizim devletimiz ve milletimiz sözkonusu, ortada olan bu" dediklerini, o zaman da kendilerinin Milliyetçi ve Vatanseverler olarak bu teklifi gönüllü olarak kabul ettiklerini, bu arada suçsuz olarak cezaevinde yatan arkadaşları ve bazı tanınmış politikacıların serbest bırakılmasını istediklerini ve olumlu cevap aldıklarını, bunun üzerine (12) kişilik bir liste verdiklerini, bu isimlerden birisinin Mehmet IRMAK olduğunu, Ancak bu 12 kişinin hiç birisinin bu işlerden yararlanmadığını, bu teklifin kendilerine 1981 yılında kendilerinin Fransada oldukları zaman yapıldığını, aslında bu tekliflerin o zaman Avrupadaki Türk federasyonundan tutun da herkese kadar yapıldığını, en sonunda kendilerine Çatlı ile birlikte teklif geldiğini, teklifi kabul ettikten sonra Fransada (18), Hollanda da (2), Kanadada, Amerikada, Yugoslavya da Beyrutta, Yunanistanda, akla gelen pekçok eylem yaptıklarını, bu eylemleri Oral çelik, Abdullah Çatlı ve diğer iki kişiden oluşan (4) kişilik grubun yaptığı ya da yaptırdığını, bu arkadaşlarından birisinin mahkemeye geçtiğini, gizli celse olduğunu, yaptıklarını orada anlatarak kendilerine, önceden söz verildiği gibi ceza indirimi uygulanmasını, yada kanuni takibattan muaf tutulmalarını istediğini, ancak taleplerinin kabul olmadığını, 10-12 sene mahkumiyet verildiğini duyduğunu, 4 arkadaşının da Türkiye'ye döndüğünü, onun cezasının zaman aşımına uğradığını, kendisine de yurt dışında yaptığı hizmetlerden dolayı kolaylık gösterilmediğini, yurda döner dönmez cezaevine konduğunu ve boş yere (4) ay hapis yattığını, yurt dışında olduğu yıllarda bir kere 1983 yılında yurda giriş-çıkış yaptığını, onun da istihbaratın kontrolü altında gerçekleştiğini, yurtdışında oldukları sırada istedikleri pasaportu, istedikleri yerden alabildiklerini, Türkiye konsolosunun da kendilerine pasaport verdiğini; çünkü, Türk Basını ve Türkiyedeki güya aydınların kendilerini ihbar etmeye başladıklarını, İsviçrede yakalanan bir adamın kendilerinin eylemleri ile ilgili bilgiler verdiğini, bu adamın Nevzat Bilican olduğunu, bu kişinin bir gün İsviçre Polisine giderek yalan yere ben Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Mehmet Şener ile eroin işi yaptım dediğini, daha bir kaç isim daha söylediğini, kendilerinin Ermenileri öldürdüğünü söylediğini, İsviçrenin durumu Türkiye'ye bildirmesi üzerine Türkiye'den ilgili kimselerin kendilerine-ki o zaman Fransada Çatlı ile bir evde oturduklarını bildirdiğini, kendilerinin de oradan kaçtıklarını, bunun üzerine Türkiye-İsviçre arasında problem çıktığını, bu olayın 1984 yılında cereyan ettiğini. Bunun üzerine Türkiyeden bir Devlet Bakanının İsviçreye gelerek ortamı yatıştırdığını, Mesut Yılmaz'ın da o sırada bakan olduğunu, daha sonraları da İsviçrenin kendilerine (Oral Çelik, Çatlı ve arkadaşları) ambargo koyduğunu, Mesut Yılmaz'ın da Dışişleri Bakanı olarak kendileri için İsviçre nezdinde teşebbüsleri olduğunu, duyumlarına göre Mesut Yılmaz'ın Çatlı ile temasa geçerek bir https://www.fountaingatewaychurch.com/66365292 kulübe olan kumar borcunu sildirdiğini, Çatlı'nın 1991 yılında İsviçreden hapisten kaçınca Türkiyeye döndüğünü, Çatlının bu mahkumiyetinin Nevzat Bilican iftirası ile olduğunu, aynı davada kendisi ve Mehmet Şener'in de yargılandığını ve beraat ettiklerini, çünkü Nevzat Bilican'ın daha sonra İsviçre Makamlarına giderek "ben yalan söyledim, ben PKK'yım, bunlar Milliyetçi bana öyle ifade vermem söylendi bende öyle söylemiştim.

Aviator giriş

Yaşar ÖZ’ün pasaport işlemlerinin çabuklaştırılması için zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet AĞAR’ın talimat verdiğini, konunun basında çıktıktan sonra kendisi ile görüştüğünde “gerektiğinde ben onunla ilgili açıklamayı yapacağım, o talimatı zamanında ben size vermiştim” dediğini, Yaşar ÖZ ve Tarık ÜMİT’i Emniyet Genel Müdürü Özel Kaleminde gördüğünü belirtmiştir. İzmir’de kaldıklarının ikinci günü sabah kahvaltısında Gonca Us’u Mehmet Özbay’la beraber gördüğünü, Gonca’nın İzmir’de olduğunu gece veya sabah telefon ederek gelmiş olabileceğini, o gün İzmir’de gezdiklerini, Sedat Bucak’ın “Hüseyin bey geliyor, havaalanına git, Hüseyin beyi al gel” dediğini, Hüseyin beyi karşıladığını, yolda Hüseyin Kocadağ’ın emekli Emniyet Müdürü Tamer Kırklar ile görüştüğünü ve Tamer Kırklar’ın da kendilerinin yemek için buluştuğu Deniz Restoranta geldiğini, yemekten sonra Tamer beyin ayrıldığını, kendilerinin de otele döndüklerini, ertesi günü akşam saatlerinde Kuşadası’na giderek otele yerleştiklerini, iki gün orada kaldıklarını, Sedat beyin Davutlar’daki evini gördüğünü, müteahhit ile görüştüğünü, başka bir araziye baktıklarını, saat 16.30 sıralarında Kuşadası’ndan hareket edip Selçuk’ta yemek yediklerini, Manisa’da benzinlikte kahve içtiklerini, Sedat beyin bulunduğu otoyu Hüseyin Kocadağ’ın kullandığını ve Manisa’ya kadar önde gittiğini, yolda takip edilmediklerini, Susurluk’a 20 km. Abdullah Çatlı ile Gonca Us arasında bir gönül ilişkisi olduğunu varsaydığını, hanımıyla bir-iki defa görüştüğünü, ailece İstanbul’da oldukları bir zamanda Çatlı’nın ailesini alarak bir-iki defa yanlarına geldiğini, hatta bir keresinin de bir düğünde olabileceğini, Mehmet Özbay ile Kocadağ’ın kendi yanında tanıştıklarını varsaydığını, kendinden önce tanıyıp tanımadığını bilmediğini, Hüseyin Kocadağ ile her zaman görüştüklerini, Mehmet Özbay’ı vatansever biri olarak tanıdığını, konuşmalarının hep bu yönde olduğunu, Hüseyin Kocadağ ın 1980 ihtilalinden hemen sonra Siverek’e emniyet amiri olarak verildiğini, sonra tahminen Ankara’da Özel Harekatın kurulma aşamasında Ankara’ya geldiğini, Siverek’te de Ankara’da da görüştüklerini, Diyarbakır Özel Harekat Şube Müdürlüğü yaptığı sıralarda da görüştüklerini, kendisinin bu sıralarda Siverek’i tanımasından dolayı arada bir geldiğini, babasıyla Hüseyin Kocadağ’ın ilişkilerinin çok samimi olduğunu, babasından sonra bu ilişkiyi kendisinin sürdürmek istediğini, Bucak Aşireti olarak varsayılan topluluğun 40, 50 veya 60 aileden oluştuğunu, Siverek’te 70’i geçici olmak üzere 430 korucu olduğunu bildiğini, Fatih Bucak’ın amcaoğlu olduğunu, Ankara’da oturduğunu, şu anda inşaat şirketi kurduğunu bildiğini, aralarında kopukluklar olduğunu, korumalarını istemesi konusunda; Koruma Şube Müdürlüğünün kendilerini atadığını ve koruma vereceklerini söylediklerini, kendisinin ise koruma istemediğini, daha sonra aradıklarında “siz isim verebilirseniz de olur” denildiğini, bu korumaların Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin’in korumaları olduğunu, İbrahim Şahin’le PKK’ya karşı tavır ortaya koymak için Emniyet Genel Müdürü, Paşalar, 7. Kolordu Komutanı geldiğinde Özel Harekat Daire Başkanı olarak geldiği sırada konuştuğunu, daha sonra birbirlerini aradıklarını, İbrahim Şahin’in doğuya gittiği zaman, özellikle Siverek güzergahını seçtiğini ve misafiri olduğunu Polis Ercan’a “bana koruma verilmek isteniyor, korumalık yaparmısınız?

Sahabet güncel giriş

12.05.2011 günü saat:10.23’de İlhan Ekşioğlu’nun, Abdullah Başak’ı aradığı görüşme; Şahısların bir süre Belediyedeki işçiler diye Trabzon-İ.B.B. 12.05.2011 günü saat:15.30’da İlhan Ekşioğlu’nu Abdullah Başak’ın aradığı görüşme; Şahısların 7 kişinin uçak biletinin alınmasından bahisle Trabzon-İ.B.B. İbrahim Akın'ı şike yapması için azmettiren Yusuf Turanlı'yı aradığı ve İ.B.B.spor’lu futbolcularla irtibata geçerek teşvik pirimi almaları için görüşmesini istediği, bu arada aynı konuyu Bülent İbrahim İşçen'in de takip ettiği ve durum hakkında Abdullah Başak'ı ve Yusuf Turanlı'yı arayarak bilgi aldığı, İlhan Ekşioğlu'nun talimatıyla hareket eden Abdullah Başak'ın yönlendirdiği Yusuf Turanlı'nın; Büyükşehir Belediyesporlu futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın ile irtibata geçtiği ve şahıslarla buluşmak için randevulaştığı, bu buluşmaya Abdullah Başak'ın da gelmek istediği ancak adı geçen futbolcularla birlikte görünmek istemediği, bu nedenle 12.05.2011 günü Yusuf Turanlı'yı aradığı ve İbrahim Akın ve İskender Alın'la buluşmasını, konuyu aktararak diğer takım oyuncularıyla görüşmelerini istediği, aynı gün Yusuf Turanlı'nın İbrahim Akın ve İskender Alın’la Akmerkez'de bulunan S Cafe isimli işyerinde buluştuğu, görüşmeden sonra, İbrahim Akın ve İskender Alın'ın ayrılmasının ardından Abdullah Başak'ın Akmerkezin önüne geldiği ve Yusuf Turanlı ile kısa süre görüştükten sonra ayrıldıkları, bu durumun yapılan fiziki takip çalışması neticesinde tespit edildiği, Buluşmanın ardından Abdullah Başak'ın İlhan Ekşioğlu'nu arayarak bilgilendirdiği, şahısların; İskender ve İbrahim'in; takım arkadaşlarıyla görüşmelerini "7 tane uçak biletini aldın de mi" şeklinde şifreli sözlerle aktardıkları, İlerleyen süreçte Yusuf Turanlı'nın; gerek İbrahim Akın gerekse İskender Alın ile yaptığı telefon görüşmelerinde; hem maç kadrosunda oynayacak futbolcuların kimler olduğu, hem de teşvik pirimi konusunda kimlerle görüşme yaptıklarına dönük bilgiler aldığı, İskender Alın'ın "Cihan, Holmen, https://www.panchovillarockypoint.com/69362491 Mahmut, Metin, bunlarla konuştuk" diyerek bilgi verdiği, Yusuf Turanlı'nın kaleci için girişimde bulunup bulunmadıklarını sorması üzerine İbrahim Akın'ın; "O şey bizim o Oğuzhan Trabzon’lu" diyerek kaleciye teşvik priminden bahsetmelerinin sakıncalı olacağını söylediği, Bunların yanı sıra Bülent İbrahim İşçen'in de teşvik girişimini takip ettiği, Abdullah Başak'ın bu durumdan rahatsız olduğu ve iki kişi tarafından takip edilmesinin iyi olmayacağını belirttiği, İskender Alın'ın kadroya alınmayacağını öğrenmeleri üzerine teşvik konusunda anlaştıkları bu futbolcunun oynaması için Yusuf Turanlı'nın yardımcı antrenör Arif'i aradığı ve İskender'i oynatmalarını istediği, 15.05.2011 günü söz konusu müsabakanın oynandığı, karşılaşmanın Trabzonspor'un 3-1’lik galibiyeti ile sonuçlandığı, İ.B.B. Akmerkez alışveriş merkezinde faaliyet gösteren S Cafe kafeteryada bir araya geleceği, bu buluşmaya Abdullah Başak’ın da katılacağı ancak Abdullah Başak’ın futbolcuların kendisini görmesini istemediği için Akmerkez alışveriş merkezinin Ulus Kapısı tarafında Yusuf Turanlı’yla kısa bir görüşme gerçekleştireceğinin belirlenmesi üzerine; Görevlilerce 12.05.2011 günü saat:15.00’de Akmerkez AVM civarına geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı; saat:16.10’da Yusuf Turanlı’nın ofis olarak kullandığı Nispetiye Caddesi Ece apt. 29 sayılı adresten bir şahısla birlikte çıktığı, caddenin karşısına geçerek Akmerkez AVM’ne birlikte girdikleri ve zemin katta bulunan S Cafe isimli kafeteryaya oturdukları, saat:16.30’da İbrahim Akın’ın, kafeteryada yemek yiyen Yusuf Turanlı’nın yanına geldiği ve selamlaşarak yanlarına oturduğu, saat:16.45’de İskender Alın’ın bir arkadaşıyla birlikte gelerek masadakilerle selamlaşıp oturtuğu ve sohbet etmeye başladı, saat:17.00’de Yusuf Turanlı ile arkadaşının, alışveriş merkezinin Ulus kapısına çıkarak sigara içtikleri, ayaküstü sohbet ettikleri ve kısa bir süre sonra aynı masaya geri döndükleri ve oturdukları, saat:17.09’da Yusuf’un arkadaşının, saat:17.40’ta da İskender’in arkadaşının kalkarak kafeteryadan ayrıldıkları, saat:17.50’de Yusuf Turanlı, İbrahim Akın ve İskender Alın’ın kafeteryadan çıkarak, alışveriş merkezinin 1.katına çıktıkları ve burada İskender Alın’ın vedalaşarak alışveriş merkezinin Ulus kapısından ayrıldığı, Yusuf Turanlı ile İbrahim Akın’ın ise aynı kapıdan çıktıkları ve kapı önünde ayaküstü konuştukları, bu sırada 34 EA 701 plakalı beyaz renkli Audi marka aracın alışveriş merkezinin önüne geldiği ve İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı ile vedalaşıp araca binerek Levent istikametine doğru gittiği, saat:18.05’de Yusuf Turanlı’nın telefon görüşmesi yaparak alışveriş merkezi önünden Ahmet Adnan Saygun caddesinin karşısına geçtiği, bu sırada 34 YC 442 plakalı beyaz renkli Porsche Cayenne marka aracın geldiği, aracın sağ ön tarafından Abdullah Başak’ın indiği ve Yusuf Turanlı’yla cadde üzerinde ayaküstü konuştukları, saat:18.15’te de ayrıldıkları, A.Başak’ın araca tekrar bindiği, Yusuf Turanlı’nın ise Nispetiye caddesi üzerinden Zincirlikuyu istikametine doğru yaya olarak gittiği görülmüş süreç fotoğraflanarak kayıt altına alınmıştır.

1) Basın ve yayın organları veya sosyal medya aracılığıyla sportmenliğe, spor ahlakına veya fair-play anlayışına aykırı şekilde açıklamalarda bulunmak; açıklamaları ile TFF'nin saygınlığını zedeleyici nitelikte, futbolun değerini düşüren veya TFF yöneticilerini rencide edebilecek ya da bu kişilere husumet duyulmasına neden olabilecek şekilde açıklamalarda bulunmak yasaktır. Süper Lig kulübü yöneticileri için 150.000.-TL'den 780.000.-TL'ye kadar, 1. Lig kulübü yöneticileri için 78.000.-TL'den 390.000.-TL'ye kadar, 2. Lig kulübü yöneticileri için 48.000.- TL'den 150.000.-TL'ye kadar, 3. Lig kulübü yöneticileri için 30.000.-TL'den 60.000.-TL'ye kadar, diğer kişilere ise 50.000.-TL'den 500.000.-TL'ye kadar para cezası verilir. 2) Müsabaka görevlileri dışında kalan kişilere tükürenlere 4 ila 6 müsabakadan men, soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı veya 45 ila 90 gün hak mahrumiyeti cezası verilir. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişiler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar müsabakadan men veya hak mahrumiyeti cezası verilir. Bu fiilin müsabaka görevlilerine yönelik olması halinde ise 8 ila 12 müsabakadan men, soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı veya 90 ila 180 gün hak mahrumiyeti cezası verilir. Kulüplere ise Süper Lig için 240.000.-TL'den 1.200.000.-TL'ye kadar, 1. Lig için 120.000. TL'ye kadar, 2. Lig için 78.000.-TL'den 390.000.-TL'ye kadar, 3. Lig için 39.000.-TL'den 198.000.-TL'ye kadar para cezası verilir. Hangisi sizin için doğru tercihse ona yönelebilirsiniz.Bir yandan İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Cemil Turhan’ın; Yavuz Ağırgöl ve Mehmet Yenice üzerinden faaliyet yürüttükleri, bu kapsamda Mehmet Yenice’nin önce Kasımpaşa Spor kalecisi Murat Şahin aracılığıyla Ankaragücü’nde oynayan bir futbolcuyla irtibat kurmaya çalıştığı, Murat Şahin’in şike için aracılık yapma teklifini kabul etmediği, bunun üzerine Mehmet Yenice’nin Yadigar Boğa üzerinden bazı Ankaragücü’lü futbolcularla görüşerek şike amaçlı anlaştığı, (bu futbolcular belirlenemiştir), şahsın şikeye aracılık yapma karşılığında İlhan Yüksel Ekşioğlu’ndan aldığı 400.000 dolar paranın bir kısmını Ankara’da irtibat kurduğu şahıslara verdiği, 100.000 doları iade etmek için geri getirdiği esnada yapılan asayiş uygulamasında paranın araçta bulunduğu ( durum yapılan iletişim dinlemeleri ile tespit edilmiş, operasyonun deşifre olmaması açısından olay tarihinde şahsın aracı asayiş uygulaması yapılarak aranmış, şikeye konu paranın araçta bulunduğu belirlenmiştir. Bu nedenle her gün yeni siteler bu pazara giriş yapmakta, bazıları başarılı olurken bazıları ise geri çekilmektedir. O nedenle promosyon fırsatına uzanmadan önce yapmanız gereken o konuda bilgi almak olacaktır. Ancak sadece bahis oynamak için izlemediğiniz bir maça canlı bahis yaparsanız kazanma ihtimaliniz çok düşük olacaktır.


Associated News:

https://www.wellingtonhomehealthcare.com/9cigxed0su tipobet müşteri hizmetleri telefon numarası onwin güncel

This entry was posted in Uncategorized. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *